LONDRA GEZİ REHBERİ

2021 Eylül ayından beri Londra’da yaşıyorum. Londra’da şimdiye kadar en çok beğendiğim, turist olarak görmenizi tavsiye ettiğim yerlerden bir rehber hazırladım. Umarım en yakın zamanda Londra’ya yolunuz düşer.

Londra’yı ne zaman ziyaret etmeli?

Yaz ayları, Londra’yı ziyaret etmek için en güzel dönem. Sıcaklık genelde 20-25 derece civarında, bazen 30 dereceleri görebiliyor. Tabii bazı günler yağmurla birlikte sıcaklıklar 18 derecelere kadar düşebilir, bu biraz şansınıza bağlı. En fazla turist de bu dönemde geliyor.

Kış dönemi, sanıldığının aksine çok soğuk geçmiyor. Kar neredeyse hiç yağmıyor ve genelde hava 10-12 derece civarında oluyor. Aralık ayı, Noel süslemeleri nedeniyle görsel olarak oldukça güzel bir dönem olsa da, genelde yerli turistlerin yoğun ziyaret ettiği bir dönem. Bu nedenle sokaklar ve restoranlar çok kalabalık oluyor. Restoranlara ve etkinliklere önceden rezervasyon yapmanızı tavsiye ederim.

İlkbahar ve sonbahar ayları da oldukça ideal. Yaz ayları favorim olmasına karşın, her mevsim ziyaret edilebilecek bir şehir olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Londra pahalı mı?

Hiç uzatmadan cevap vereyim, evet. Londra, bulunabileceğiniz en pahalı şehirlerden biri. Otel fiyatlarına zaten booking.com’dan bakabilirsiniz fakat, bir restoranda oturup normal bir yemek yemek şu an 15£’den başlar ve yukarı doğru gider. Yemek marketlerinde ise 10-12£ civarına sokak lezzetleri tadabilirsiniz. Bir kahve genelde 4£ civarı.

Buna karşılık, süpermarketler oldukça ucuz. 5£’a “meal deal” dedikleri sandviç ya da salata, yanına içecek ve bir atıştırmalık alıp öğle yemeğinizi ucuza getirebilirsiniz, aklınızda bulunsun.

Kredi kartı mı nakit mi?

Londra’da hemen hemen her şeyi kredi kartıyla ödeyebilirsiniz. Ben günlük hayatımda yanımda nakit taşımıyorum. Sokak müzisyenlerine bile kredi kartı ile bahşiş verebiliyorsunuz. Bu nedenle çok fazla nakit getirmenizi önermem. Çoğu mekan da nakit kabul etmiyor.

Ulaşımı nasıl hallediyoruz?

Londra’nın metro ve otobüs ağı oldukça gelişmiş. Bu nedenle hiç zorlanmayacağınızdan eminim. Google Maps oldukça iyi çalışıyor. Gelelim ödeme meselesine.

İlk seçeneğiniz, Londra’ya inince bir metro istasyonundaki makineden “Oyster” adı verilen kartlardan almanız. Bu kartlar 5£ ve içine yükleme yaparak kullanabiliyorsunuz.

İkinci seçeneğiniz ise kendi kredi ya da banka kartınız. Ben de bu yöntemi kullanıyorum. Bindiniz ve indiğiniz duraklara göre kendisi hesaplama yapıp, gece yarısı ödemeyi çekiyor. Küçük bir uyarı, herkesin kendi kartı olsun ve bütün gün aynı kartı kullanarak seyahat edin. Çünkü tavan fiyat (price cap) uygulaması var. Aşağıda fiyatları bırakıyorum:

Zone (Bölge)Tek Biniş Peak Hours (Hafta içi sabah 6:30-9:30 ya da akşam 16:00-19:00)Tek Biniş Off-Peak Hours (Hafta sonları ve hafta içi sabah 9:30-16:00 ve 19:00’dan sonra)Tavan Fiyat (Aynı kartı kullanarak istediğiniz kadar binip ödeyeceğiniz maksimum fiyat)
Sadece 1. Bölge2.80 £2.70 £8.50 £
1-23.40 £2.80 £8.50 £
1-33.70 £3 £10 £

Otobüs ise basit, her binişiniz 1.80£ ve bu fiyat da günlük tavan fiyata dahil oluyor.

Londra, çokça yürüyeceğiniz, dümdüz bir şehir. Turistik yerlerin çoğunun araları da yürüme mesafesinde. Eğer 2 kişi veya daha kalabalıksanız, her zaman Uber’i de kontrol etmenizi öneririm. Uber, Londra’da garip bir biçimde uygun fiyatlı!

Trafalgar Square

Londra’ya yapilabilecek etkinlikler neler?

Londra’da görmeniz gereken tarihi ve turistik yerleri, müzeleri, parkları, yemek marketlerini ve restoranları aşağıdaki rehbere ekledim. Bunların yanı sıra, Londra merkezde 250’den fazla tiyatro ve müzikal seçeneği bulunuyor. Özellikle dünyaca ünlü müzikalleri deneyimlemenizi tavsiye ederim. Seçeneklere göz atmak ve bilet almak için linkteki siteyi ziyaret edebilirsiniz.

Londra 1. Gün

  1. Buckingham Sarayı: İngiliz kralı burada yaşıyor. Sabah 11’de askerlerin nöbet değişim törenine denk gelirseniz ilginç bir etkinlik.
  2. St. James Park: Sarayın hemen yanında, bolca kuş (pelikan gibi) görebileceğiniz güzel bir park.
  3. Royal Horse Guards: Parkın ardından ilerleyerek kraliçenin iki atını görebileceğiniz bir alan.
  4. Downing Street Başbakanlık Konutu: Başbakanın hem evi hem de ofisi. Polis koruması nedeniyle yaklaşılamıyor, ama yoldan geçerken bir göz atabilirsiniz.
  5. Downing Street Başbakanlık Konutu: Burada da başbakanın hem evi hem de ofisi bulunuyor. Önünde polis koruması olduğu için yaklaşamıyorsunuz ama yol üstü olduğu için şöyle bir durup içeri bakın.
  6. K2 Telephone Box: Burası en fotojenik telefon kulübesi. Arkanıza Big Ben’i de alıp harika fotoğraflar çektirebilirsiniz. Bazen sıra oluyor. Eğer beklemek istemezseniz, Londra’nın her yerinde bu kulübelerden var, illa ki çektirirsiniz. Link burada.
  7. Wesminster Abbey: Kraliyet ailesinin önemli günlerinde gittikleri kilise. En son kralın taç giyme töreni burada yapıldı. William ve Kate, hatta Kraliçe Elizabeth de burada evlenmiş. Giriş maalesef ücretli (27 £). Ben halen gitmedim. Değer mi, siz karar verin.
  8. Westminster Bridge & Big Ben & London Eye & Westminster Parliament Building: Londra’da olduğunuzu tam anlamıyla anlayacağınız bir köprü. Bir tarafınızda Big Ben ve parlamento binası, bir tarafınızda Big Ben. İki tarafta da bolca fotoğraf çekmenizi öneririm. Bunların hiçbirine ziyareti önermiyorum, oldukça pahalı (30£ ve üzeri) ve önceden rezervasyon yapmanız gereken aktiviteler. Tabii ki karar sizin.
  9. Thames nehri kenarında kısa bir yürüyüş: Eğer acıktıysanız ve günlerden Cuma, Cumartesi veya Pazar ise Southbank Centre Food Market’i öneririm. Burada dünyanın her yerinden sokak lezzetleri satılıyor. Biz en çok Venezuela sokak lezzeti “Pabellon”u seviyoruz. Öğlen 12’den akşam 9’a kadar açık. Fiyatlar 10 Pound civarında. Eğer başka günlerde buradan geçiyorsanız, Truffle Burger ya da Between The Bridges güzel alternatifler olabilir. Hâlâ biraz dayanırım derseniz, Golden Jubilee Bridge üzerinden nehrin karşısına geçip Trafalgar meydanına yürürken, yol üstündeki Sherlock Holmes Pub’da Fish and Chips ya da klasik İngiliz pub yemeklerinden yiyebilirsiniz.
  10. Trafalgar Square: Londra’nın en büyük meydanı. Bütün etkinlik, protesto vs. burada yapılıyor.
  11. National Gallery: Resim müzesi. Giriş ücretsiz. Hatta Londra’da birçok müzeye giriş ücretsiz! Direkt Trafalgar Meydanında bulunuyor. Monet, Van Gogh gibi görece modern veya Bellini, Boticelli gibi Rönesans ressamlarının eserlerini görebilirsiniz.
  12. Covent Garden: Burası aslında bölgenin adı. Fakat ilk iş Covent Garden Market’i ziyaret etmek. Covent Garden Market’teki Venchi dondurma için harika bir durak. Bir şeyler içmek isterseniz Punch and Judy’nin terasına çıkıp, meydanı izleyebilirsiniz. Bu bölgede birçok alışveriş, yemek ve eğlence alternatifi var. Restoran onerileri:
  • Five Guys Covent Garden: Bu şubenin önünde açıldıktan sonra 2 yıl boyunca kuyruk olmuş. Ama bu şubeyi öneririz, başka yere gitmeyin.
  • Café Pacifico: Çok güzel bir Meksika restoranı.
  • Masala Zone Covent Garden: Harika bir Hint restoranı. Fakat baharatlar biraz mideye dokunabilir, dikkat.
  • Dishoom: Dishoom Londra’da gitmeyi en sevdiğim restoranlardan biri. Fakat bu şubesinde inanılmaz sıra oluyor. Bu nedenle ya bu şubeyi ya da Kensington şubesini öneririm.

13. Soho: Hâlâ enerjiniz varsa, Soho’ya geçebilirsiniz. Soho bölgesi, Londra’nın akşam takılmak için en hareketli bölgesi. Herhangi bir akşam ne yapsak dediğiniz an Soho’ya geçebilirsiniz.

Buckingham Palace

Londra 2. Gün

  1. The British Museum: British Museum’a girmek ücretsiz. Önerimiz, girişte ücretsiz olarak verilen Müze Haritasından alıp “Must See” eserleri görmek. Bu bile 2 saat sürüyor. Rosetta Stone başta olmak üzere birçok antik eser bulunuyor. Türkiye’den de çeşitli yollarla getirilmiş pek çok eseri burada bulabilirsiniz.
  2. Seven Dials: Burası da tatlı bir bölge. Butik dükkânlar var. Londra’nın en meşhur kahvecilerinden biri olan Monmouth Café‘de bir kahve içmenizi öneririz. Ayrıca Neal’s Yard diye bir avlu var, tam güzel fotoğraf çekmelik. Kısaca uğrayabilirsiniz. Bu bölgede ikinci bir öneri de Arome Bakery, burası da benim en sevdiğim bakery. Kahveleri de kruvasanları ve diğer hamur işleri çok güzel.
  3. China Town: China Town, gezmesi keyifli bir bölge. Buradaki fırınlardan ayaküstü lezzetler tadabilir ya da bir restoranda Asya mutfağını deneyimleyebilirsiniz. Bizim favorimiz Vietnam restoranı Vietfood. Tatlı için de en sevdiğimiz yer Pretty March adındaki bakery. Buradan Mochi adındaki harika tatlıdan mutlaka deneyin. Bizim favorimiz Peach Mochi.
  4. Leicester Square: Epeyce turistik bir alan. Burada meşhur M&M Store ve Lego Store bulunuyor. İkisini de gezmek eğlenceli.
  5. Piccadilly Circus: Adının Circus olduğuna bakmayın, burası normal bir meydan. Eski İngilizce’de circus circle demekmiş. Meşhur reklam panosu burada.
  6. Regent’s Street: Londra’nın en güzel caddelerinden biri. Lüks mağazaların dükkânları bulunuyor. Fakat mimari olarak gezmesi çok keyifli, tavsiye ederim.
  7. Oxford Circus: Regent’s Street sonunda direkt olarak çıkılan meydan. Diğer bir alışveriş caddesi olan Oxford Street’e bağlanıyor. Oxford Street’te vakit geçirmeye pek gerek yok (alışveriş yapmayacaksanız).
Regent’s Street

Londra 3. Gün

  1. St Paul’s Cathedral: Prens Charles ve Lady Diana’nın evlendiği kilise. Giriş normalde ücretli, Pazar günü ücretsiz. Bu bölgede kahvaltı ile güne başlamak isterseniz, The Ned London içindeki Millie’s Lounge’a gidebilirsiniz. The Ned otelinin giriş katında birçok mekan ve tam ortada her akşam canlı müzik var. Çok çok güzel bir mekân. Sadece girip bakabilirsiniz de. Tavsiye ederim.
  2. St Paul karşısındaki gizli rooftop: Madison’i Google Maps’te çizin ve mekana gider gibi binanın 6. katına çıkın. Mekâna girmiyorsunuz, rooftop alanından Londra manzarasına bakıyorsunuz.
  3. Tate Modern: Millennium Bridge’den karşıya geçip Tate Modern’e giriyorsunuz. Modern sanat müzesi. Giriş yine ücretsiz.
  4. Shakespeare’s Globe: Açık havada Ortaçağ tiyatro deneyimi (Shakespeare piyesleri oynuyorlar), özellikle öğlen vakti ayakta izleme biletleri 10£. Düşünürseniz linkten biletlere bakabilirsiniz: Shakespeare’s Globe.
  5. Borough Market: Borough Market, çok büyük bir street food market. Dünyanın her yerinden yemek var. Bir de Cumartesi öğleden itibaren çok kalabalık oluyor. Aklınızda bulunsun. Akşam 6 gibi kapanıyor. Bizim buradaki favorimiz Bread Ahead’den donut yemek (fıstıklı ya da vanilyalı gerçekten çok güzel).
  6. Tower Bridge: Meşhur zincirli mavi köprü. Borough Market’ten buraya yürüyebilirsiniz.
Borough Market

Londra 4. Gün

  1. Notting Hill: Burası Londra’nın en tatlı mahallelerinden biri. Renkli evleriyle ve Julia Roberts-Hugh Grant’in Notting Hill adlı filmiyle ünlenmiş bir mahalle. Özellikle Portobello Road çok meşhur. Cumartesi günleri bu caddede pazar kuruluyor. Ayrıca birçok antikacı var. Güne burada başlayacak olursanız, benim favorim Leto veya ayaküstü bir şeyler atıştırmak isterseniz Buns From Home.
  2. Natural History Museum: Londra’da en sevdiğim müze. Öncelikle mimarisi muhteşem. İçeride dinozor iskeletlerinden mavi balina iskeletlerine kadar birçok ilginç sergi bulunuyor. Giriş de tabii ki ücretsiz.
  3. Victoria and Albert Museum: Burası da çok güzel bir müze, daha çok heykel var. Hava güzel olursa bahçesinde bir kahve içmenizi tavsiye ederim. Ayrıca içerideki restoranı da öğle yemeği için çok güzel. Giriş ücretsiz.
  4. Science Museum: Burası da eğlenceli bir müze fakat zamanınız ve hâliniz kalırsa. Burası da giriş ücretsiz.
  5. Hyde Park: Müzelerden sonra Hyde Park’a Victoria and Albert Hall önünden yürüyerek geçebilirsiniz. Ya da direkt olarak Hyde Park’a Uber çağırabilirsiniz. Çok büyük bir park. Parkın içindeki The Serpentine adlı gölün kenarında yürüyüş yapmak oldukça keyifli.
Natural History Museum

Londra 5. Gün

  1. Camden Market & Camden Town: Londra’daki food marketleri gezmeyi sevdiyseniz tavsiye edebileceğim bir yer. Ayrıca, hediyelik eşya, takı vs. şeyler de satılıyor. Bizim de ziyaret etmeyi cok sevdigimiz bir bölge ve market.Burada Cyber Dog isimli dükkânı da gezmeyi atlamayın.
  2. Regent’s Canal Walk: Eğer hava güzelse, Camden Market’ten Regent’s Park’a doğru, kanal boyunca yürüyebilirsiniz. Bir Amsterdam kanalı değil ama yine de güzel bir rota.
  3. Regent’s Park: Londra’nın en güzel parklarından biri.
  4. Sherlock Holmes Museum: Gerçekten de 221B Baker Street’te yer alıyor. Fakat çok tavsiye edemeyeceğim, dizide filmlerde kullanılan evin aynısını yapmışlar. Giriş ücretli. Hediyelik dükkânına bir göz atın.

Londra 6. Gün

  1. Greenwich Gözlem Evi ve Sıfır Meridyeni: Okullarda öğretilen “0 meridyeni Greenwich’ten geçer” bilgisini birebir deneyimleyeceğiniz yer işte burası. Benim çok sevdiğim bir kasaba. Özellikle şehrin karmaşasından sonra iyi geliyor. Gözlem evi aynı zamanda bir müze ama ben hiç ziyaret etmedim. İlginizi çekerse, bir Google’layın.
  2. Greenwich Park: Gözlem evinin de bulunduğu oldukça büyük park.
  3. Greenwich Market: Burası da buranın marketi. Yemek ya da alışveriş için tatlı bir yer.
  4. Uber Boats ile şehir merkezine dönüş : North Greenwich Pier’den Uber deniz otobüslerine binerek, şehir merkezine kadar manzara eşliğinde keyifli bir yolculuk yapabilirsiniz. Biletleri Uber uygulamasından veya doğrudan limandan alabilirsiniz.
Greenwich Park

Londra 7. Gün

  1. Skygarden: Önceden rezervasyon gerekiyor. Giriş ücretsiz. Londra manzarası görmek isterseniz güzel bir yer.
  2. Spitalfields Market: Yine sokak lezzetleri marketlerinden biri.
  3. Columbia Road Flower Market: Sadece Pazar günleri açık. Lokallerin çiçek satın alıp, çay kahve içtiği bir sokak.
  4. Brick Lane: Bizim çok sevdiğimiz 91 Living Room adlı mekân burada. Ayrıca birçok plakçı, ikinci el kıyafet satan mağazalar bulunuyor. Alternatif bir mahalle.
  5. Shoreditch: Londra gece hayatının Soho’dan sonra ikinci merkezi. Hatta daha çok lokal Londralılar burada takılıyor. Old Street Records müzik dinlemek ve dans için güzel bir mekân.

Bricklane

Umarım bu yazı, gezi planlarınızda faydalı olur! Görüşmek üzere!

Leave a comment